12 yaşında annesini kaybeden Radisson, dini olaylardan uzak kalmak istemiş ve bu istek onu felsefe ile ilgilenmeye itmiştir. Bir felsefe pröfesörü haline gelen Radisson, istemeden de olsa dini konulara gömülür. Friedrich Nietzsche'nin "Tanrı Öldü" - God is Dead sözlerini öne sürerek dini kısmı geçmeye çalışan Radisson, sınıfındaki öğrencilerden biri olan Josh'a aksini düşündürebilmesi için bir görev verir. Bunun üzerine Josh, Tanrı'nın ölmediğini yaşadığını kanıtlamaya çalışacaktır. Radisson her ne kadar paradokslarla konuyu açıklamış olsa da öğrencisinin tutkusu hayatında bazı şeyler değiştirecektir.
"Tanrı öldü. Tanrıdan geriye bir ölü kaldı. Ve onu öldüren biziz. HâӀâ gölgesi beliriyor uzaklarda. Kendimizi nasıl avutacağız, biz katillerin katilleri? Neydi bıçaklarımızın altında ölümüne kan döken, dünyanın sahip olmuş olduğu bu en kutsal ve en kudretli şey: bu kanı kim silecek üzerimizden? Hangi su var bizi temizleyecek? Hangi teselli şölenlerinı, hangi kutsal oyunları icat etmek zorunda kalacağız? Fazla büyük değil mi bize bu davanın yüceliği? Buna layık olmak için birer tanrıya dönüşmeli değil miyiz?"
— Nietzsche, Şen Bilim, Kısım 125